YÖREX’te Kastamonu rüzgarı

Paylaş

Kastamonu’nun yöresel ürünleri, Antalya’da 10’uncusu gerçekleştirilen Yöresel Ürünler Fuarı’nda (YÖREX) tanıtıldı.
Bu yıl 10’uncusu düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı’nda (YÖREX) 7 bölgeden 81 il, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 18 kalkınma ajansı, 150 civarında oda ve borsa ile toplam 647 civarında katılımcı firma yer aldı. 250 bin ziyaretçinin hedeflendiği YÖREX’te, Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası (KATSO) tarafından, kentin yöresel ürünleri tanıtılıyor. Hazırlanan stantta Kastamonu’ya ait sucuk, pastırma, çekme helva ve Taşköprü Sarımsağının tanıtımı ve satışının yanı sıra, Taş baskı sanatıyla hazırlanan ürünler de görücüye çıkıyor.

Taş baskısı tanıtılıyor
Pınar Göçmez, fuarda Kastamonu’ya ait yöresel el sanatı olan ‘taş baskıyı’ tanıttıklarını söyledi. Taş baskının, ıhlamur ağacıyla yapılan el oyması kalıplarla boyanın kumaşa transferi olduğunu belirten Göçmez, “Kök boyasıyla yapılır. Yüzde yüz pamuklu kumaşa yapılır. Yaptıklarımız ömür boyu kullanılabilir. Taş baskıyı hemen hemen her yerde kullandık ve tanıtmaya çalıştık. Yapmak isteyen herkese tavsiye ediyorum. Severek yaptığım bir sanat” dedi.

“Siyez, sadece Kastamonu topraklarına aittir”
Fuarda Siyez ürünlerini tanıtan Elif Avanoğlu, Kastamonu’nun Siyezin atası olduğunu söyledi. Siyezin Kastamonu topraklarında yetiştiğini dile getiren Avanoğlu, “Canan Karatay tarafından Siyezin reklamı çok yapıldığı için, Türkiye’nin her yerinde ekildi. Kesinlikle geri dönüşü olmuyor. Toprakla alakalı olduğu için verimli olmuyor. Siyez, sadece Kastamonu topraklarına aittir. 10 bin yılı aşkın bir tarihi var. Çok az bir miktarda glüten içeriyor. Unun içinde A vitamini çok fazla, çinkosu var. Onun için tamamen organiktir. Biz kendimiz üretiyoruz ve birinci elden satışını yapıyoruz” diye konuştu.

“Siyez bulgurunda iddialıyım”
Siyez ürünlerinin faydalarına değinen Avanoğlu şöyle konuştu:
“Siyez bulgurunun içerisinde çok az bir miktarda glüten var. Hazmı çok kolay, şekere iyi gelir. Her türlü hastalığa iyi gelir. Aynı zamanda çok doğal bir ürün. Yüzde yüz doğal ve organiktir. Siyez bulgurunda iddialıyım. Çünkü ben bunu işçilere yaptırmıyorum. Bizzat köye gidiyorum, eski usullerle kendi elimde işliyorum. O kadar zahmetli bir iş ki, temizliğine ve çok çabuk pişmesine garanti ederim. İnsanlarda, ‘Siyez bulguru geç pişer’ diye bir kaygı oluyor, ben biraz daha çabuk pişmesi için bulguru kırdırıyorum. Çabuk pişer ve lezzetlidir.”

“Pastırma imalatı 75 gün sürüyor”
Stantta Kastamonu’nun sucuğunu ve pastırmasını tanıtan Ömer Faruk Karabıyıkoğlu, “Ürünlerimiz tamamen dana eti ve baharattan oluşmaktadır. İçinde katkı koruyucu madde bulunmuyor. Sucuğun en çok rengini soruyorlar. İçinde katkı maddesi olmadığı için, etin gerçek rengini alıyor. Biz gelen misafirlerimize bunu tanıtıyoruz. Pastırmamız ise tamamen eski geleneksel yöntemlerle yapılıyor. Doğal ortamlarda kurutuyoruz. Yaklaşık 70, 75 gün imalat süresi oluyor. Bizim pastırmamıza en çok değeri katan, Taşköprü sarımsağı. Taşköprü sarımsağının aroması ete güzel bir şekilde işliyor. O şekilde sunumunu yapıyoruz. Diğer bölgelerden ayıran en iyi özelliği ise pastırmanın elle kesilmesidir. Biz ince ince doğrayarak, ağızda eriyen kıvamda misafirlerimize sunuyoruz” şeklinde konuştu.
Karabıyıkoğlu, Kastamonu olarak sucuk ve pastırmanın lezzeti konusunda iddialı olduklarını, diğer şehirlerle bu konuda yarışmaya hazır olduklarını da sözlerine ekledi.

“Çekme helvası çok özeldir”
Kastamonu’nun yöresel lezzeti olan çekme helvası hakkında bilgiler veren Mehmet Ali Süratli, çekme helvasının, Osmanlı döneminde baş tatlı olarak tüketildiğini kaydetti. Süratli, “Çekme helvası, pişmaniyenin biraz daha sıkıştırılmış hali gibidir. Çok özeldir. Merdaneler arasında preslenir ve özel bıçaklarla dilimlenir. Helvanın içine envai çeşit ürün girebilir. Damak tadı olarak farklı bir tattır. Türkiye’deki bütün vatandaşlara helvamızı tavsiye ederim” diye konuştu.

Taşköprü sarımsağı konusunda vatandaşlara uyarı
Kastamonu sarımsağının özelliklerini anlatan Semih Sipahioğlu ise tohumun rehasının ve acısının yüksek olduğuna dikkat çekti. Sarımsağa aroma ve acı özelliğini, Kastamonu’nun toprağının verdiğini kaydeden Sipahioğlu şu ifadeleri kullandı:
“Rekolte düşüklüğü yaşandığı için fiyatlarımız biraz yüksek. Pazarlara şuanda dışarıdan gelen ithal sarımsaklar girdi. Burada vatandaşlara şunu belirtmek istiyoruz; Taşköprü sarımsağı diyen satılan sarımsakları almaya çalıştıkları zaman lütfen sarımsakların dış kabuklarını soysunlar. Dış kabuklarını soyduklarında Taşköprü sarımsağının mor olduğunu ve ağza alındığı zaman ağızda acı ve buruk bir tat bıraktığını görecekler. Bu Taşköprü sarımsağının en büyük özelliğidir. Mor olacak, acı olacak. Aldıkları zaman ona göre baksınlar.”