Bugünlerde Covid-19 ve RSV’nin yanı sıra hızla artan grip vakalarının da ağır seyredebildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Duran, ‘‘Çıkan klinik tabloya göre influenza virüslerinden H1N1’in (domuz gribi) daha yaygın olduğunu söyleyebiliriz’’ dedi.
Bu yıl geçtiğimiz yıldan daha ciddi bir grip salgınıyla karşı karşıyayız. Hastane poliklinikleri, aciller doldu ve yoğun bakımlarda yatak sıkıntısı yaşanıyor. Toplumda son dönemde görülen grip vakalarında domuz gribi olarak da bilinen Influenza A yani H1N1 vakalarında da yoğunluk görüldüğünü belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Duran Tok, çok sayıda kişiyi yatağa düşüren hastalıkla ilgili şu bilgileri paylaştı:
DAHA AĞIR SEYREDİYOR
Son zamanlarda öksürük, hapşırık gibi solunum yolu semptomlarının ve toplumun kapalı alanlarda geçirdiği sürenin artmasıyla sadece Covid-19 değil; domuz gribinde, diğer influenza çeşitlerinde ve RSV’de de önemli artışlar söz konusu. Ayrıca son birkaç yıldır bağışıklık sistemimiz diğer solunum yolu virüsleriyle pek karşılaşmadığından başta influenza olmak üzere klinik tablo hem daha ağır seyrediyor hem de hastalık daha yaygın görülüyor.
EN ÇOK KİMLER RİSK ALTINDA?
Domuz gribi; 65 yaş üzerindekiler, kronik hastalığı olanlar (akciğer, karaciğer, kalp-damar, diyabet, kanser hastaları), gebeler, küçük çocuklar ve aşırı kilolu kişiler için yüksek risk oluşturuyor.
2-3 HAFTA SÜREBİLİYOR
Son dönemlerde solunum yolu enfeksiyonlarının oldukça uzun sürdüğünü hatta 2-3 haftaya kadar uzadığını biliyoruz. Çünkü; son bir kaç yıldır bağışıklık sistemimiz diğer solunum yolu virüsleriyle pek karşılaşmadığından başta influenza olmak üzere klinik tablo daha ağır ve solunum yolunda oluşturduğu tahribat daha fazla. Bu da solunum yollarının koruyucu mekanizmasını sekteye uğrattığından tablo sadece ağır ve uzun sürmekle kalmıyor, üzerine yeni enfeksiyonların binmesine de davetiye çıkarıyor. Bazen enfeksiyonun üzerine binen diğer bir virüs tabloyu uzatıyor. Örneğin, RSV’nin buna neden olup hatta akciğerlerde enfeksiyon oluşturarak tabloyu ağırlaştırabildiğini söyleyebiliriz.
TESTLE AYIRT EDİLEBİLİR
İnfluenza virüslerinin A, B ve C olarak tanımlanan üç tipi bulunmaktadır. En sık pandemiye neden olan influenza A suşlarıdır. Influenza tip A virüsleri, virüsün yüzeyinde bulunan iki farklı proteinine göre alt tiplere ayrılarak sınıflandırılır. Toplumda hali hazırda en çok hastalık oluşturan alt tipler influenza A (H1N1) ve influenza A (H3N2)’dir. İnfluenza A (H1N1) her ne kadar domuz gribi olarak adlandırılmış olsa da günümüzde artık mevsimsel grip etkenleri arasında yer almaktadır. Test yapmadan Covid-19, mevsimsel grip ve domuz gribini ayırt etmek mümkün değildir. Zaten mevsimsel grip etkeni virüslerle örneğin influenza A (H3N2) ile domuz gribi (influenza A-H1N1) aynı aileden yani influenza A grubundandır. Öte yandan bu süreçte doktora danışılmadan gelişigüzel ilaç özellikle antibiyotik kullanılmamalıdır.
NASIL KORUNABİLİRİZ?
Kısaca özetlersek; kişisel koruyucu önlemlerle birlikte toplumun da bu konuda bilinçli ve duyarlı olmasıyla korunabiliriz. El hijyeni ile işe başlamalıyız. Ellerimizin sık sık ve özenle yıkanması oldukça önemlidir. Mart ayına kadar kalabalık ortamlardan uzak durmalıyız ancak mecbur isek maske ve mesafeye azami dikkat etmeliyiz. Hasta kişilerle yakın temastan kaçınmalıyız. Toplu yaşam yerlerinde kapı kollarını ve lavabo başlıklarını sık sık dezenfekte etmeye özen göstermeliyiz. Bunun dışında, aşı da önemli bir korunma metodudur. Mevsimsel grip aşısı her yıl güncellenmektedir. Domuz gribine karşı koruma da içermektedir. Bağışıklığımızı güçlü tutmak için de normal uyku düzeni sağlanmalı, düzenli egzersiz yapılmalı. Dengeli bir beslenme planı oluşturulmalı, vitamin eksikliği varsa (özellikle C ve D vitamini) giderilmelidir. Moral motivasyonun sağlanması da güçlü bir bağışıklık için oldukça önemlidir.
kaynak sozcu.com.tr/NazanDoğanerHalıcı