Çağın koşulları dili de belirliyor

Çağın koşulları dili de belirliyor
Paylaş

Dünyaca ünlü sözlükler yılın kelimelerini ‘manifest’, ‘beyin çürümesi’ ve ‘kutuplaşma’ olarak seçti. Uzmanlar, değişen maddi koşulların ve kapitalist dünyanın neden olduğu etkenlerin dili ve bilinci de belirlemeye başladığını vurguluyor.

Cambridge Sözlüğü ‘manifest’, Oxford Üniversitesi Yayınları ‘beyin çürümesi’, Merriam-Webster ise ‘kutuplaşma’yı yılın kelimeleri olarak seçti.

Dilbilimci Necmiye Alpay, Doç. Dr. Göksel Aymaz ile Prof. Dr. Emre Erdoğan yılın kelimelerini değerlendirdi.

TOPLUMSAL BİR SORUN

Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Dr. Emre Erdoğan, “Kutuplaşma günümüzün en dikkat çeken toplumsal sorunlarından biri. Farklı görüşlere karşı anlayış azalırken kutuplaşma daha da derinleşiyor. Ekonomik eşitsizlikler gerilimleri körüklüyor. Bu dinamikler, ABD’den Türkiye’ye, Brezilya’dan Hindistan’a kadar birçok ülkede kutuplaşmayı gündemin ana konusu haline getiriyor” dedi. Erdoğan şöyle devam etti: “Özellikle duygusal kutuplaşma, bireylerin karşıt görüşlere sahip olanlara yönelik güçlü nefret, öfke ve düşmanlık hissetmesiyle diğer kutuplaşma türlerinden ayrışıyor.”

Prof. Dr. Emre Erdoğan

Erdoğan son olarak şunları kaydetti: “Çocukların ve ergenlerin sosyal medya kullanımlarına yasal kısıtlamaların getirilmesinin tartışıldığı günümüzde ‘beyin çürümesi’nin seçilmesi dijital dünyanın yarattığı risklerin büyüklüğünü vurguluyor ve yasaklayıcı tedbirlerin yaygınlaşmasını kolaylaştırıyor. Bu noktada dijital dünyanın ve sosyal medyanın yarattığı risklerin sadece çocuklar ve gençlerle sınırlı kalmadığını hatırlamamız gerek. Eğer ‘beyin çürümesi’ tedbir alınması gereken bir sorunsa bireyleri ve özellikle toplumun kırılgan kesimlerini güçlendirmek hedeflenmelidir. Eleştirel düşünce, medya okuryazarlığı ve en önemlisi teknolojik yapabilirliklerin artması gerekir.”

DİJİTAL KAPİTALİZMİN GÖSTERGELERİ

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Göksel Aymaz,  “Yılın kelimeleri, bir bütün halinde, dijital kapitalizm çağında yaşadığımızı belgeliyor. Fakat ‘dijital emek’, ‘kripto para’, ‘freelance’ kelimeleri gibi doğrudan ekonomi alanından değil de kültürel alandan geliyor; dijital kapitalizmin gündelik yaşam kültüründen taşan temsilleri olarak öne çıkıyor” dedi.

‘Manifest’ kelimesinin gençler arasında yaygın biçimde kullanıldığına dikkat çeken Aymaz şunları kaydetti: “Değişme ümidi vermeyen sabit gerçekliğin, neşesi kaçmış hayatın içinde kötümserliği gidermenin yollarını arıyoruz. ‘Manifest’in de bu yollardan biri olduğu anlaşılıyor. Daha çok Z ve Alfa kuşağı olarak adlandırılan gençler arasında yaygın olduğuna göre, demek ki abilerinin ablalarının yani X ve Y kuşağının baş edemedikleri akıldışı gerçeklikten akıldışı yöntemlerle kaçmaktan başka bir anlamı olmayan yeniçağ ruhaniliklerini, spiritüel arayışları bu şekilde güncelliyorlar. Bu tip teselli ve avuntuların, Marx’ın din için söylediklerine benzer bir mutluluk olduğunu unutmamak gerekir. Yaşamakta olduğumuz zor ve sancılı hayatı katlanılır kılarken, karşısında bizi edilginleştirdiği, hayatın kökten değişimi ihtimalini de zorlaştırdığını; yoksullaşma, kutuplaşma, toplumsal yabancılaşma gibi sistemin temel özellikleri etrafında hayat akıp gitmeye devam edecekse, bu olumsuz yanın baskın biçimde öne çıktığını akılda tutmak gerekir. Sonuçta olarak ‘Aldatıcı iyimserlik en büyük kötümserliktir.’”

Dilbilimci Necmiye Alpay

KUTUPLAŞMA İYİ BİR SEÇİM

‘Brain rot’, ‘çürüme’den çok, ‘paslanma’, ‘takılıp kalma’ ya da ‘kapantı’ sözcüğüyle karşılanabilir. Çürüme geri dönüşsüz bir süreç olduğu için itici geliyor” diyen Alpay şöyle konuştu: “Dijital ortamlar seçim yapmayı bilen için çürütücü değil. Bağlılık ya da bağımlılık yaratabiliyor. Bu nedenle ‘kapantı’ sözcüğü uygun görünüyor. Aslında bir dilbilim terimidir ‘kapantı’ ama, beyin bağlamında mecazi olarak kullanılabilir. Hareketsizliğin yarattığı bir olumsuzluk söz konusuysa, “paslanma” daha uygun… Her durumda, ‘beyin çürümesi’ ya da kapantısı önemli bir kavram.” Alpay şöyle devam etti: “Kutuplaşma kavramı listedeki en önemli kavram. Aslında modern çağın bir düşünme biçimi olduğu söylenir ama, Adem’den bu yana zihinlerimizin temellerinden biri. Duruma göre vahamet kazanabilir elbette o da. Doğayı anlamakta işimize yarayan bir terim ama sözgelimi savaşlar kutuplaşmanın en şiddetli sonuçları oluyor ve silah tüccarları tarafından körükleniyor. Elektrik oluşturan da zıt kutuplardır, yani insanla ilgili her şey ve kavram gibi ‘kutuplaşma’ da farklılaşmaya elverişli. Her durumda yılın sözcüğü olarak iyi seçim.”

KİTLELER AKILCILIKTAN UZAKLAŞIYOR

“Teknoloji ekonomiye, siyasete, sosyolojiye, ideolojiye bağımlıdır. Bağımlı olduğu bütün bu şeyler kapitalizm tarafından belirlenir” diyen Aymaz şöyle devam etti: “Teknoloji, kapitalizmin belirlediği koşullara göre işlev kazanıyor. Artık ‘Endüstri 5.0’a doğru giden ileri endüstri toplumlarında egemenlik kendini teknolojik olarak sürdürüp genişletmekte. Kapitalizmin bu teknolojik örgütlenişi, makineleri daha akıllı hale getirirken kitleleri de akılcı uğraşlardan uzaklaştırıyor.

Doç. Dr. Göksel Aymaz

‘Beyin çürümesi’ ve ‘kutuplaşma’nın ‘yılın kelimesi’ seçilmesi bu anlamda önemli. İnsan akılsızlaştıkça makineler akıllanıyor. Kapitalizmin teknolojik örgütlenişi, insanların onca enformasyon bombardımanı altında bilgisizleşmesinin büyük akılcılaştırmasını da sağlıyor. Dünyada gerçekte neler olup bittiğine, işlerin gerçekte nasıl yürüdüğüne ilişkin bilgisizlik, bunun yol açtığı kaygı durumunun da yardımıyla, dış dünyaya kapıları kapatmaya, içe yönelip kabuğuna çekilmeye yol açıyor. Dijitalleşmenin en popüler alanı olan sosyal medyanın, gelişmeye başladığı 2000’lerde özgür bireylerin, farklı kimlik ve düşüncelerin buluştuğu bir ‘modern agora’ olacağına inanılmıştı. Gelinen durumda, ‘yankı odaları’yla, ‘filtre balonları’yla ‘aynıların aynı yerde, ayrıların ayrı yerde’ biriktiği dijital kabile toplulukları oluşturduk. Biz kabile topluluklarına dönüştükçe, makineler evrenselleşiyor.”

NE ANLAMA GELİYOR?

‘Manifest’, sosyal medya araçlarında ‘gerçekleşme olasılığını artıracağı inancıyla istediğiniz bir şeyi elde etmeyi hayal etmek’ anlamında kullanıldı. ‘Beyin çürümesi’, ‘bir kişinin zihinsel veya entelektüel faaliyetlerinin önemsiz, boş ve zorlayıcı olmayan içeriğin aşırı tüketiminin bir sonucu olarak görülen bozulması’ olarak tanımlandı. ‘Kutuplaşma’ ise ‘keskin bir şekilde zıt iki şeye bölünme özellikle bir grup veya toplumun görüşlerinin, inançlarının veya çıkarlarının artık bir süreklilik içinde olmadığı, zıt uçlarda yoğunlaştığı bir durum’ anlamına geliyor.