Ülkede yaşlı nüfus, resmi nüfusun yüzde 10’unu oluştursa da iktidar yaşlıları görmezden gelmeye devam ediyor. Açlık ve yoksulluk ile başbaşa bırakılan yaşlılar, sefalet koşulları nedeniyle çalışırken yaşamını yitiriyor.
1 Ekim, 1991’den beri Dünya Yaşlılar Günü olarak kutlanıyor. Türkiye’de yaşayan yaşlı nüfus için ise bugün kutlama yapmak için bir neden bulunmuyor. İktidarın, açlık sınırının dahi altında emekli aylıkları ile yaşamaya mecbur bıraktığı yaşlılar, ölene kadar çalışmak zorunda. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) haziran ayı verilerine Türkiye’de 2 milyon 23 bin 11 kişi emekli olmasına rağmen çalışıyor. Kayıt dışı çalışan emekli aylığı alanların ise yaklaşık 1 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor. Emekliliğe hak kazandıktan sonra da çalışmaya mecbur bırakılan yaşlılar, iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin ağustos ayı iş cinayetleri raporuna göre yalnızca 1 ayda en az 47 yaşlı işçi çalışırken yaşamını yitirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre Türkiye nüfusunun yüzde 10,2’si 60 yaşın üzerinde. Ülkede 8,7 milyon yaşlı bulunuyor. Bu sayının 1 milyon 669 bin 270’i ise yalnız yaşayan yaşlılardan oluşuyor. Türkiye’de her 4 haneden birinde en az bir yaşlı yaşarken yaşlıların 5’te 1’i ise tek başına yaşıyor. Yükselen yaşlı nüfusa rağmen iktidar, yaşlıların refahını sağlayacak politikalar üretmekten uzak.
En düşük emekli aylığı 12 bin 500 lira, ortalama emekli aylığı ise 15 bin 500 lira seviyesinde. ‘Emekliler Yılı’ ilan edilen 2024’te yurdun dört bir yanından emekliler, sefalet ücretlerine karşı sokağa çıkarken iktidar ise yalnızca en düşük aylık seviyesindeki maaşlara yaptığı 2 bin 500 liralık zammı ‘müjde’ olarak duyurdu.
Devletin yaşlılara sağladığı hizmetler, emekli kahvehaneleri ve ücretsiz kek dağıtımının önüne geçemiyor. Türkiye’de devlete ait 168 huzurevi bulunuyor. Devlet aracılığıyla bakım hizmetlerine erişemeyen yaşlılar ise fahiş fiyatlarla özel bakımevlerine mecbur bırakılıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ise geçtiğimiz haftalarda huzurevlerine yüzde 400’lere ulaşan zam yapmış, tepkiler üzerine zamlar ‘şimdilik’ durdurulmuştu. Kimi yaşlılar yalnızca 3 bin 500 liralık yaşlılık, kimileri ise 4 bin 950 liralık yetim aylıklarıyla geçinmeye çalışıyor. Aylıklar, devlete ait huzurevlerinde dahi barınmayı karşılayamıyor. Planlanan zamlar hayata geçtiğinde huzurevlerinin aylık ücreti çift kişilik odada bir kişi için 3 bin 100 liradan, 9 bin 300 liraya çıkacak. Tek kişilik odalarda ise fiyat 3 bin 500 liradan 10 bin 600 liraya yükselecek.
AÇLIK SINIRININ ALTINDA
Türk-İş’in açıkladığı eylül ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırması, yaşlı yoksulluğunu gözler önüne serdi. Eylül ayında açlık sınırı asgari ücretin en düşük emekli aylığının 7 bin 330 lira üstüne çıktı. Türk-İş’e göre eylül ayında 4 kişilik aile için açlık sınırı bir önceki aya göre yüzde 2,9 artarak 19 bin 830 liraya ulaştı. Gıda, giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu harcamaların toplamına denk gelen yoksulluk sınırı ise 64 bin 595 liraya çıktı. Yoksulluk sınırı, emekli aylıklarının 5 katını geçerek 65 bin liraya dayandı. Açlık sınırında son 12 ay itibarıyla değişim oranı yüzde 48,72 olarak hesaplanırken yıllık ortalama artış yüzde 71,23’ü buldu.
kaynak birgun.net