Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtlarda kalan öğrencilere, geçen yıllarda uygulanan açık büfe sistemi kaldırılarak sabit mönü düzenine geçildi ve porsiyonlar küçüldü. Bu porsiyonlarla doyamayan öğrenciler, ek ücret ödeyerek yemek almak zorunda kalıyor.
Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı (KYK) yurtlarda halihazırda hijyen, kapasite artırımı gibi sorunlar yaşayan öğrenciler bu kez de sabit mönü yüzünden mağdur. Yeni eğitim öğretim dönemiyle birlikte, önceki yıllarda yemek başına ücret ödenen açık büfe mönü sistemi yerine ücretsiz şekilde sabit mönü sistemi uygulanmaya başladı. Ancak bu durum öğrencileri ekonomik olarak rahatlatmak yerine onları daha da zora soktu. Öğrenciler geçen yıllarda daha büyük porsiyonlarla daha fazla seçenekle 25 liraya kadar olan menülerden ücretsiz yararlanabiliyordu. Bu yıl ise sabit mönüye geçilmesiyle birlikte porsiyonlar küçüldü. Beraberinde fazladan yemek yemek isteyen öğrenciler, yemek başına 10 TL ile 20 TL arasında değişen ücretler ödüyor. Bu durum öğrencilerin doyabilmek için her gün ücret ödemek zorunda kalmalarına neden oluyor. Öte yandan diyabet, çölyak, demir eksikliği gibi hastalığı olan ya da vejetaryen, vegan olan öğrencilerin nasıl besleneceği ise akıllarda soru işareti olarak kaldı.
“AÇ KALMAK İSTEMİYORUZ”
Yurtlarına yerleşip sabit mönüyle karşılaşan öğrenciler, sosyal medyadan tepkilerini dile getirdi. Öğrenciler, “Meclis lokantasında en güzel kahvaltıyı yapanlar, öğrencilere bu mönüyü reva görüyor. Bu mönülerle yeterli beslenmemiz olanaksız. Eski sistemde kısıtlı da olsa bize tanınan yemek seçebilme hakkı elimizden alındı. Vegan olan ya da çölyak, diyabet gibi hastalıkları olan arkadaşlarımız var. Bize verilen yemek hakkıyla istediğimizi yemek istiyoruz, masadan aç kalkmak istemiyoruz” dedi.
“İHTİYACI KARŞILAMAZ”
Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, öğrencilere verilen bu öğünlerin, günlük enerji gereksinimlerini karşılamaya yetmeyeceğini söyledi. Dağ, bu durumun öğrenciden öğrenciye farklılık gösterebileceğini de ekleyerek “Üniversite öğrencilerinin günlük enerji gereksinimleri yaklaşık 3 bin (kcal) kilokaloridir. Bunun 5’te birini kahvaltı (600 kcal), 5’te 2’sini (1200’er kcal) de öğle ve akşam öğünlerinde alması beklenmektedir. Öğrencilere verilen bu kahvaltıları incelediğimizde, 490 ile 550 kcal arasında oldukları görülmektedir. Bunun yanında protein oranların enerjinin yalnızca yüzde 8-9’luk kısmını karşılayacak kadardır. Bu da gençlerin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. Akşam yemeklerinin ise yaklaşık 713 kcal olduğu görülmektedir. Öğrencilere servis edilen yemeklerin porsiyon miktarlarının yetersiz olduğu da ortadadır. Bu öğünlerle öğrencilerin yeterli beslenmeleri mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
EKMEK KISITLANMAMALI
Yetersiz beslenmenin olduğu durumlarda, ekmeğin bu açığı kapattığına dikkat çeken Dağ, “Ekmeğin ‘çeyrek ekmek’ olarak servis edilmesi de ayrıca önemlidir. Ülkemizin bazı bölgelerinde bireyler enerji gereksiniminin yarısını ekmekten karşılamakta ve enerji açığı buradan sağlanmaktadır. Bu durum öğrenci, işçi vb. gruplarda önemlidir. Ekmek kısıtlandığında öğrenciler için bu enerji açığını karşılamaları da mümkün olmayacaktır. Kritik olan nokta, mönüde ne yazdığı değil, servis edilen yemeklerin içeriği ve gramajlarıdır” diye konuştu
“İFLASIN GÖSTERGESİ”
Eğitim Sen 6 Nolu Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın ise sorunu şöyle değerlendirdi: “Ülkede yaşanan ekonomik krizin bedelini yoksul ve dar gelirli aileler ve onların çocukları ödüyor. KYK yurtlarında sağlıksız ve insani olmayan koşullarda barınmak zorunda kalan öğrencilerimiz bir de niteliksiz ve yeterli kaloride olmayan beslenmeyle karşı karşıya kaldı. Bu bir ekonomik iflasın göstergesi olmakla birlikte aynı zamanda siyasal iktidarın bir tercihidir.”
kaynak cumhuriyet/SenaTufan