GÜNDEN

Paylaş

Pek çok kez tanık olmuşuzdur yazılardaki gün anlatılarına. Sıradanlığı, öylesineliği aktarmak içinse alelade kelimesi seçilir. Bana kalırsa alelade kalıbına sığdırılamaz hiçbir gün. Benzeşik yapı taşları vardır elbet. İş ritüelleri, gün doğumu, akşam batımı, ev halleri aynıdır. Sohbetlerin nüktedanlıkları bile şaşırtmaz.

          Ama her gün, minik bir bilmeceyi gizler içinde. Kimimizinki bir kaldırım taşına kazınmış isimdir hatırlatan. Kimimizin gün bilmecesi öğlen yemeğinde belirir, yemekte onun sevdiği mönüden vardır. Bir akşam sohbetinden fırlar bazı gün bilmeceleri. Gece yarısına beş kala, bir şarap kadehinin dibinde bulur bazıları da gününün bilmecesini. Pek çoğumuz ıskalar, farkına varamayız. Biz farketmiyoruz diye vazgeçmez, her günle yenidendir günün bilmecesi.

         Galiba ben, ona porselen tabaktaki yoğurtlu makarnada rastladım. Boğazımdan aşağıya kayan her lokma, kaybedilmiş mutfak pencerelerini işaretliyordu. Bu da bir şey mi? Bazan bilmecemi sokak hayvanları adını taktığımız, aslında doğanın her parçasında en az bizim kadar pay sahibi olan canlılardan öğreniyorum. Pamuk şekeri satıcısından almıştım bir gün bilmecemi. Söyle bakalım demişti. Nerede bulunur yaşamın en eşsiz rengi? Susmuştum.

         Tuhaf karalamaları defterlerinden taşanlarımız, kelimelerde var sayıyor gün bimecelerini. Fakat bilmeceler her yerden gülümsüyor.

         Yoğurtlu makarnaya bimecem, vakit ayırıp kelimelerime göz atanlara ise zahmetleri için teşekkür ediyorum. Ve diyorum ki herkes yakalasın gününün bimecesini ömründe pek çok kez. Herkes hissetsin hiçbir günün alelade değilliğini. Esenlikler dilerim efendim…

FIRAT AVCI