TAKLİTLER ASLINI YAŞATIR

Paylaş

Şimdi nereden çıktı bu konu dediğinizi duyar gibiyim.Şöyle izah
edeyim,yeni başlayacak olan aşçıların yarışacağı programa istinâden
yazıyorum bu yazımı.Mâlum masterchef programı geçen sezonlara nazaran
aşırı ilgi alıp reytingleri alt üst ettiği için elbette taklitleri
türetilecektir bu konuda beis yok fakat benim başlıktanda anlaşılacağı
üzere irdelemek istediğim konu “olanın taklit edilmesinin yapılacak
olan benzerine faydası olmayacağı yönünde.” Hemen sanat camiâsından
örneklemek isterim.
Bir Devran Çağlar vardı, rahmetlinin çekmediği eziyet ve hezimet
kalmadı. Yıllarca Bülent Ersoy’un taklidi diye itelendi. Doğru dürüst
isim yapmış mekanlarda sahne alamadı ya da almasına izin verilmedi ki;
benim görüşümde engellendiği yönündedir. Bence duygu,ses entervali ve
karakteri açısından Bülent hanımdan daha da nitelikli bir sese sâhip
olduğunu söyleyebilirim.Yani bana hangisini tercih edersiniz deselerdi
hiç düşünmeden Devran çağlar derdim. Allah rahmet eylesin önü o kadar
kesilmiş ki; cenazesinde bile Marmaris’te sâdece birkaç kişi vardı.Çok
üzücü.
Meselâ ses rengi İbrahim Tatlıses’e benzeyen birçok kişi de çıktı ama
çıktıkları gibi yok olup gittiler. Birileri tarafından yükselmelerine
ve  popülaritelerine izin verilmedi. Aldığım duyumlara göre
İstanbul’daki ünlü mekânlarda bile kimin nerede sahne alıp
alamayacağına da bu işin gizli mafyası izin vermekteymiş. Öyle mafya
yazdığıma bakmayın siz! Bildiğimiz mafya gibi değil bunlar sâdece en
zirvedeki birkaç isim işte.! Ancak üvertürü olabilecek kişilerin kendi
kadrolarında yada piyasada çalışmasına izin veriyorlar. Zâten o
isimlerin de bu kişileri yanlarında çantaları gibi gezdirdiklerini
görmemiz beni doğruluyor. Bence yetenekli olan kişilerin önünü kesme
gayreti fesatlıktan ve kendi bulunduğu statünün sağlam temeller
üzerine kurulmadığı psikolojisiyle doğru orantılı. Bize,yeteneği olana
yardım etmemiz ,alkışlamamız, takdir etmemiz öğretildi. Çünkü mârifet
iltifata tâbidir.
Tekrar ana konumuza dönecek olursak taklit olmadığı sürece yeni olan
tüm prodüksiyonlara elbette hoş geldin deriz, izleriz lâyık görürsek
de köşe yazımızda yer veririz. Bizim yapımcıların ne yazı ki; en büyük
sorunu üretememek.Hazır yapılmışı varken niye kafa yorayım diye
düşünüyorlar haklı olabilirler çünkü; yaratıcılık Allah vergisidir
vermiyorsa mabud neylesin mahmud  onlara da kızmamak lâzım .En son
dikkatimi çeken iki dizide de
Evin küçük beyi yine evin en küçük hizmetçisi ile işi pişiriyordu 🙂
yapmayın be kardeşim bu kadar sığ senaryo
yazmayın,çalışın,üretin,arkasında durabileceğiniz senaryolar ve
projeler ile gelin izleyici karşısına. Halk nasılsa koyun gibidir ne
versek onu yer yeterki biz para kazanalım deyip avuçlarınızı
ovuşturmayın kendinize gelin. Bugün reyting alırsınız fakat her şeyin
bir sonu olduğu gibi onunda sonu gelecektir insanlar sıkılacaktır.
Tıpkı son zamanlarda masterchef’in başına gelenler gibi .Haftanın iki
,üç gününden temcit pilavı gibi hafta içi her güne uzattılar da
uzattılar .Ben artık izlemiyorum evet zamanında önemseyip hakkında
birkaç
Köşe yazısı yazıp binlerce kişi tarafından okunan ve  elbette bana da
prim sağlayan masterchef  programı artık eski ilgisini yitirmiştir.
Kezâ insanları sıkmaya başladınız. Açıkça belirtmek isterim aldığım
duyumlardan sonra sizlerin hakkaniyetine de güvenmiyorum . Sonuçta her
şey reyting değil mi ? Meselâ bizde oy kutsaldır. Siz  pullarla
yaptığınız her yarışmada her oylamada nasıl oluyor da her seferinde
mavi takım ile kırmızı takımı reklam öncesine kadar berabere yapacak
pulları seçiyorsunuz? Sonrasında dananın kuyruğunu kopartıyorsunuz.
Önceden seçilecek zarfları işaretliyorsunuz ve numara sırasına göre
çıkartıyorsunuz . Kendimi havada uçan “David Copperfield” a “ip var
ipe bağlı “ diye bağıran  ya da kral çıplak diyen köylü gibi
hissediyorum. O zarfları kamera karşısında açmak zorundasınız
öncesinde değil. Meselâ dana eti 10 dk da nasıl pişiyor ? “Son on
dakiikaaa arkadaşşş “ diye bağırıyor Danilo akabinde etler tencereye
yeni atılıyor? Birileri arkada aynı yemeği önceden yapmış olabilir mi?

TOLGA OTLAR

Comments

No comments yet. Why don’t you start the discussion?

Bir yanıt yazın