Kuru ayazı ceplerinde taşıması insanın. Ve cep aynası ve şiir ve suskuyu aynı ceplerine sığdırması. Bir sabah ansızın göçmesi bir çocuğun, bir çocukluğun. Bilmediği tanımadığı toprak parçalarında açılması zordur tomurcukların.…
Hiç aklım ermezdi buçuklu sayılara. Resim çizmeyi de beceremezdim. Şarkı söylediğim vakidir. Hatta şarkı olmuşluğum da vardır kuşların dudaklarınca. Şehirler eskitmişimdir içimde. Ama henüz eskiyemedim hiçbir şehirde. Doğma büyüme…
Pek çok kez tanık olmuşuzdur yazılardaki gün anlatılarına. Sıradanlığı, öylesineliği aktarmak içinse alelade kelimesi seçilir. Bana kalırsa alelade kalıbına sığdırılamaz hiçbir gün. Benzeşik yapı taşları vardır elbet. İş ritüelleri, gün…
Cemal Süreya kahvaltının mutlulukla bir ilgisi var derken hiç boşuna söylemiyormuş. İnsan yaşamı pek çok kahvaltının gölgesini keşfedince, bu tümce daha bir mana kazanıyor. Tabiikahvaltıdan kahvaltıya değişkenlik gösteren manalar da…
Sarı sıcak bir yaz günüdür. Etraf sineklerin rahatsız ediciliğinden bezgin. A' nın alnına bir sinek konar. B bunu farkedince duvarda asılı tüfeği alır, A' nın alnına doğru nişanlar, tetiğe basar.…
YAKINDA BİR YER Bazan nasıl da uzaktır içimiz bizden. Bizden biri gibi değildir hiç kimse. Ayrıksı bir zamanda, ayrık otu gibi büyür belirsizliklerimiz. Söylemenin derinliğine, susmanın lüzumunu ularız böyle anlarda.…
Buradaki ilk yazım. Her ilk gibi heyecanlı, her ilk gibi istekli, her ilk gibi meraklı, her ilk gibi daha pek çok anlam. İlk yazıda bir ilki de yapmalıyım sanırım. Azıcık…