Yemekteyiz

Paylaş

Merhaba

Öncelikle bu ilk yazımda son yıllarda Türkiye’de popüler olan yemekteyiz yarışmasına değinmek isterim. Geçen sezon programı sunan beyefendinin gerek programı açarken izleyicilere gerek program içinde  yarışmacılara aynı cümle içinde defalarca  18.yüzyılda Amerika’da yaşayan köleler gibi ”Efendim” ”Efendim ” diye hitap etmesi baya kafama takılıp beni rahatsız etmişti ve akabinde de  Onur Büyüktopçu ya mesaj atıp bu konuda kendisini uyarmıştım.Yeni sezon programları ise o günleri mumla aramama sebep olmaya başladı.İlk başlarda iki kelam edemeyen, kameraya donuk bakan Seda Sayan’dan mutlu olmayan programa yakıştıramayan ”beceremiyorsunuz”diye yorumlar yapan halkımız bu durum hakkında ne düşünüyor bilemiyorum ama iş iyice çığrından çıktı. Hemen hemen her programda yemek yarışmasından ziyade kapı gıcırtısına bile kalkıp roman havası oynayan, roman argosu kullanan Seda hanımı izlemekten inanın ben hiç keyif almıyorum ha işin reyting kısmına gelirsek tartışmasız günü prime time da ilk üç sırada bitirdiğine şüphem yok ama dediğim gibi ben keyif almıyorum. Yarışmacılar zaten başlı başına tez konusu çoğu iki çırpılmış yumurta ile karıştırılmış yumurta arasındaki farkı bile bilemeyecek kadar mutfağa uzak. Hele adâletsiz puan vermeleri yok mu işte o noktada Seda sayan’ı takdir ediyorum susmuyor ve iyi yemek yapan yarışmasının hakkını arıyor. Zannediyorum damak zevki de yadsınamayacak kadar gelişmiş iyiyi kötüyü ayırt edebiliyor.Bir sonraki yazım Master Chef programı hakkında olacaktır tekrar görüşmek ümidiyle. 

YanıtlaYönlendir

Comments

No comments yet. Why don’t you start the discussion?

Bir yanıt yazın