Şahane Bir Sakarın 14 Şubat Mektubu…

Paylaş

Bu mektup sana sevgilim. 
Bu bir aşk mektubu. 
Zaman zaman içimde tutmaya çalıştığım ama tam şuan içimde tutamayıp fışkıran sözlerle, tam içimden yazılmış bir mektup. 
Kalbimle, gözlerimle, ellerime yazdığım aşk mektubu. Çünkü seni sevdikten sonra bu gözler bu dünyaya çok başka bakar oldu. Ben yazmıyorum aslında bu mektubu, sen yazıyorsun. Kalemsiz, istemsiz, aniden akıyor kelimeler. Nehir gibi. Hayat kadar gerçek ve şeffaf bu sevgimiz. 
Ege’nin en yüksek kırık dağlarından bırakıyorum kendimi sana. Kıvrıla kıvrıla bedenim kucağına düşüyor. Kolum da kanadım da kaşım da gözüm de sensin. 
Aşkın mucizesi içinde saklı. Ben yaşıyorum işte tam orda. Öyle hissediyorum. O evren benim. Hayata açtığım yeni pencere tam da o evrenin içinde. Ben yaşıyorum orada. 
Kendim olmama izin verdiğin için minnettarım. Olmadığın gibi olunca aşk diyorlar oysa ! Kendini üzdüğün, yıprattığın, ezip büzdüğün anlara aşk diyorlar ! Onursuzca davranışlara aşk diyorlar ! Hatta Şiddetli sevgiye bile aşk diyorlar ! Kırılan camlara, yolunan saçlara, telafisi olmayan sözlere aşk diyorlar ! 
-Şefkatine muhtacım. 
Hani güneş görünce açan ay çiçekleri var ya, öyle seviyorum işte seni. Seni görmek güneşi görmek gibi, kalbimi filizlendiriyor. 
Nasıl sevmem ki zaten ? Aşk hürmettir. 
İnsan içiyle dışıyla hata yumağıdır, yaralı, aciz. Çekiniyor bazen kendi hislerinden bile. Utanıyor zaaflarından, hatalarından. Kimse görmeden üstünü kapatmak istiyor. Hatta unutmak yok etmek istiyor. Onca şeyi yaşamamış gibi yalan söylemek söylemek istiyor. Sen bana sevmenin kendini olduğu gibi yansıtmak olduğunu öğrettin. Utanmadan olduğu gibi anlatmaktır dedin. 
Sen bana sakarlık hakkı verdiğinden beri yanlışlarım daha ders verici, daha değerli. 
ŞAHANE BİR SAKARIM! Saklamadan, gizlemeden, düşe kalka aşık oluyorum. 
Seni tertemiz, en doğal halimle seviyorum. 
Aşkın iyi hali, güzel hali, biz hali… 
-Dünyamsın! İyi ki varsın.

İREM SARIKAYA