Bodrum’da sosyeteye ait bir grup insanın lahmacuna 250 lira vererek bunu bir şiar haline getirmesi beni derinden şaşırttı. Ancak, bu tür bir davranışın yanlış ve yersiz olduğunu düşünüyorum. Bu yazıda, sosyetenin lahmacuna yüksek fiyatlar ödeyerek bu eylemi bir şiar haline getirmesinin neden yanlış olduğunu açıklayacağım.
Zenginlik Gösterisi ve Boş Değerler:
Lahmacuna bu kadar yüksek bir fiyat ödemek, sosyeteye ait kişilerin zenginliklerini göstermek ve dikkat çekmek amacıyla yapılan bir eylem gibi görülebilir. Ancak gerçek değeri olmayan bu tür gösterişler, toplumun geri kalanını yabancılaştırır ve maddi değerlerin ön plana çıktığı bir anlayışı teşvik eder. Zenginlik, asıl değerlerin yerine geçtiğinde, insan ilişkileri ve toplumsal dayanışma gibi önemli unsurlar geri planda kalır.
Geleneksel Lezzetin Bozulması:
Lahmacun, Türk mutfağının köklü bir parçasıdır ve halkın günlük hayatta sıkça tükettiği bir yiyecektir. Ancak bu yüksek fiyatlarla sunulan lahmacun, geleneksel lezzetin özünden uzaklaşarak, sadece belirli bir elit kesime hitap eden bir ürüne dönüşür. Bu durum, lahmacunu sadece statü göstergesi haline getirirken, geleneksel mutfağımızın ruhunu yitirmesine yol açar.
Fırsat Eşitsizliği ve Sınıf Ayrımı:
Yüksek fiyatlı lahmacun gibi ürünler, toplum içindeki fırsat eşitsizliğini ve sınıf ayrımını daha da derinleştirir. Herkesin eşit bir şekilde erişebileceği bir yiyecek olan lahmacunu bu şekilde pahalı hale getirmek, düşük gelirli insanların bu lezzetten mahrum kalmasına neden olur. Bu da adaletsizlik ve toplumsal dengesizlik yaratır.
Lahmacun, pratik, lezzetli ve ekonomik bir yiyecek olarak bilinir. Ancak bu yüksek fiyat etiketi, lahmacunun temel özelliklerine aykırıdır. Tüketici olarak, yüksek bir fiyat ödediğimizde, aynı miktarda parayla çok daha kaliteli ve çeşitli yiyeceklerin bulunduğu restoranlarda yemek yeme seçeneğimiz olabilir. Bu nedenle, lahmacuna bu kadar yüksek bir fiyat biçmek, fiyat-performans dengesini bozar ve mantıksız bir seçenek haline getirir.
Sosyetenin lahmacuna 250 lira verme şiarı, yanlış ve yersiz bir davranıştır. Bu tür gösterişler, boş değerleri teşvik ederken, toplumsal dayanışmanın ve geleneksel lezzetlerin göz ardı edilmesine yol açar. Lahmacun gibi bir halk yemeğini elit bir ürün haline getirmek, toplumda fırsat eşitsizliği ve sınıf ayrımını derinleştirir. Unutmamamız gereken şey, yiyeceklerin insanları birleştiren ve mutluluk veren birer araç olduğudur. Bu nedenle, herkesin uygun fiyatlarla lezzetli bir lahmacunun tadını çıkarabilmesi önemlidir.
AHMET ALPAN